Alerjik Rinit Tedavisi

I- HASTA EĞİTİMİ

Tedavinin en önemli aşamasıdır. Zaman ayırıp hasta ile hastalığın doğası, tedavi beklentileri, yakınmaların yoğunluğuna göre tedavide ne gibi değişiklerin yapılacağı, ilaç kullanma teknikleri ve ilaçların olası yan etkilerinin tartışılması hastaların tedaviye uyumunu arttırmakta ve hekim- hasta arası güvenin oluşmasını sağlamaktadır.

alerjik-rinit-tedavisi
Alerjik Rinit Tedavisi

II- ALERJENDEN SAKINMA

Genel bir kural olarak polenler ve mantar sporları gibi dış ortam allerjenleri ile temasın kontrolü, ev içi allerjenlerin kontrolünden daha güçtür. Hastaların yakın ortamlarda bu allerjenlerin kaynağı olmasa bile allerjenlerin kilometrelerce uzaktan rüzgar ile gelebileceği hatırlanmalıdır. Ne yapılırsa yapılsın bazı karşılaşmaları önlemek mümkün olmayabilir. Ancak temas miktarının azaltılması bile hastanın yaşam konforunda ve ek ilaç kullanma gereksiniminde önemli iyileşmeler sağlayabilir. Özetle hastaların polen oluşturan kaynaklardan uzak durmaları (polen mevsiminde pikniğe ve açık havaya çıkmaktan sakınılması gibi), evde veya arabada kapı ve pencerelerin polen mevsimi boyunca kapalı tutulması, çim biçmek gibi aktivitelerden sakınılması, gerekirse maske takılması ve tüm bunlara karşın kapalı ortamda (evde veya arabada) yakınmaları fazla olanlarda hava temizleyicilerin kullanılması önerilebilir. Özellikle kuru ve rüzgarlı havalarda havadaki polen yükünün en yüksek seviyeye çıktığı, yağışlı havada polenlerin yere ineceği mutlaka hastalara anlatılmalı ve açık havaya ne zaman çıkacakları belirtilmelidir. Gıda alerjisi olan hastaların bu gıda maddelerinden uzak durması, acılı baharatlı gıdalardan, fast food tarzı gıdalardan ve içerisine kimyasal katkı maddesi konulan hazı gıdalardan uzak durulması önerilir.

III-MEDİKAL TEDAVİ

ANTİHİSTAMİNİKLER
Antihistaminikler H 1 reseptörlerini bloke ederek histaminin neden olduğu düz adele kasılması, vasküler permeabilite (gecirgenlik) ve sekresyon (salgı) artışı ve kaşıntı gibi reaksiyonların oluşmasını önler. Lökotrien, prostoglandin gibi mediatörlerin de rolü olmasına karşılık akut anaflaktik tip üst solunum yolu reaksiyonlarında esas önemli rolü oynayan mediatör histamindir. Dolayısıyla allerjik rinitin tedavisinde bloke edilmesi hedeflenen mediatör histamindir. Azatadin gibi bazı antihistaminikler histaminin etkisini bloke etmenin yanısıra diğer mediatörlere de etki ederler. Etki mekanizmaları dikkate alındığında antihistaminikler allerjenle karşılaşmadan önce verildiğinde maksimum ölçüde etkindirler. Antihistaminiklerin allerjik reaksiyonlardaki rolüne ilave olarak klasik antihistaminikler önemli ölçüde antikolinerjik etkiye de sahiptirler ve bu nedenle antidiskinetik, antitussif, antiemetik, antivertijöz, sedatif, hipnotik ve lokal/topikal anestetik etkileri nedeniyle de kullanılabilirler. Klasik antihistaminiklerin antikolinerjik etkileri nedeniyle bronş sekresyonunu koyulaştırdıklarından astmatik hastalarda kullanılmaması gerektiği söylenmesine karşılık sedatif olmayan yeni tip antihistaminikler güvenle kullanılabilirler. Yeni non-sedatif antihistaminiklerden astemizol, azelastin ve setrizinin bronkodilatatör etkisi de mevcuttur.

DEKONJESTANLAR
Dekonjestanlar alfa adrenerjik reseptörlere etki ederek nazal mukozada vazokonstrüksiyon oluştururlar ve geçici olarak konka ve mukozadaki şişliği azaltırlar. Dekonjestanlar postsinaptik nöronal granülleri degranüle ederek norepinefrin salınımına da neden olarak dolaylı olarak da etki gösterir. Dekonjestanlar nazal havayolunu açarlar ve burun tıkanıklığı semptomunun düzelmesini sağlarlar, buna karşılık allerjik hastalardaki burun akıntısı, kaşıntı ve hapşırma şikayetlerine etkileri yoktur. Topikal dekonjestanlar burun ve sinüslerdeki konjesyonu kısa süreli azaltmak amacıyla kullanılabilir. Ayrıca uçma, dalma gibi barotravma riski olan olgularda da kullanılabilir. Allerjik rinit, sinüzit gibi kronik olgularda topikal dekonjestanlar alışkanlık oluşturabileceği için ve hastanın probleminin kısa sürede çözümlenmesi mümkün olmayacağı için kullanmamakta yarar vardır. Topikal dekonjestanlar burun cerrahisi öncesi mukozanın dekonjeste olması ve vazospazma neden olması nedeniyle kullanılmaktadır. Ayrıca kromolin, steroid gibi topikal ilaçların kullanımından önce kullanılabilir bu şekilde esas tedavi edici preparatın yeterince mukozayla teması sağlanmış olur. Ancak 5 günden fazla kullanmamakta yarar vardır

MAST HÜCRE STABİLİZÖRLERİ
Mast hücre stabilizörleri sensitize olmuş mast hücreleri ile reaksiyona girerek degranülasyonu inhibe ederek histamin, lökotrien C / D gibi inflamatuar mediatörlerin salınımına engel olurlar. Mast hücre stabilizörlerinin prototipi olan kromolin mast hücre membranından kalsiyum transportunu etkileyerek etki gösterir. İrritanlar tarafindan oluşan bronkospazma da etkilidir. Vazomotor rinitin tedavisinde etkili değildir. Kromolinin intrensek antihistaminik, bronkodilatatör ve antinflamatuar aktivitesi yoktur. Nedokromil yapısal olarak kromolin ile yapısal benzerliği olmayan bir mast hücre stabilizörüdür ve aynı zamanda antiinflamatuar etkisi de mevcuttur. Nedokromil eozinofilleri de içeren birçok hücreden inflamatuar mediatörlerin salınımını azaltarak antienflamatuar etki gösterir. Klinik araştırmalarda nedokromilin kromolinden on kat daha potent olduğu saptanmıştır. Nedokromil ve kromolin antijenle temastan önce kullanıldığında hastanın erken ve geç dönem allerjik reaksiyonlarını önler. Kromolin sodyumun %4lük nazal sprey formu vardır ve 5, 2 mg kromolin ihtiva eder.

KORTİKOSTEROİDLER
Topikal kortikosteroidler alerjik rinit tedavisinde kullanılan kromolin, nedokromil ve antihistaminik tedavilerden daha etkindirler: Sistemik kortikosteroidlerin alerjik hastalıklar tedavisindeki etkinliği uzun yıllardır bilinmesine karşın yan etkileri nedeni ile yaygın kullanıma girmemişlerdir. Topikal kortikosteroid preparatları uygulandıkları bölgede sistemik kullanım-dakinden daha iyi bir etkinlik gösterirken dar yan etki profilleri ile de büyük avantaj sağlamaktadırlar. Bugün dünya piyasasında triamsinalon, flunisolid, beklametazon; budezonid ve flutikazon isimli preparatlar mevcuttur. Her ne kadar benzer etki spektrumuna sahip oldukları belirtilmişsede beklametazon ve budezonid ile daha fazla deneyim olduğu görülmektedir: Topikal kortikosteroid önerilecek hastaların dekonjestanlarda olduğu gibi hemen başlayan bir etki beklememeleri konusunda uyarılmaları gerekir. Çünkü nazal steroidler etkilerini bir kaç günden bir haftaya kadar uzayabilen bir sürede gösterirler. Diğer bir önemli sorunda nazal steroidin septuma doğru değilde nazal kaviteye doğru püskürtülmesi gerektiğidir. Herhangi bir lokal irritasyon belirtisi görüldüğünde nadir görülüyor olsa bile hastaların nazal septum perforasyonu açısından dikkatle değerlendirilmeleri gerekir.

Mevsimsel allerjik rinitlilerde steroid tedaviye allerjen mevsimi başlamadan günler önce başlanması ve tedavinin allerjen mevsimi boyunca sürdürülmesi önerilmektedir. şiddetli nazal tıkanıklığı olan hastalarda tedavinin ilk bir kaç günü önce topikal dekonjestan kullanılması sonra steroid kullanarak, etken maddenin distal bölgelere ulaşmasının temin edilmesi sağlanmalıdır.

Sistemik kortikosteroidler: Allerjik rinitlerde ve non-allerjik rinitlerin birçoğunda sistemik kortikosteroidler çok etkilidir. Bu durum uzun süreli tedavilerde geçerlidir. Ancak diğer medikal tedavilerin başarısız olduğu durumlarda kısa süreli tedavilerde de gerekli olabilir.

Rinitlerde sistemik steroid kullanımının üç kuralı vardır;

Sadece kısa dönem tedavi (2 hafta)

Steroidlerin başka ilaçlarla beraber kullanımı

Semptomların kontrol altına alınmasından sonra steroid kullanımına son verilmeli

Glokomda, herpes hepatitte, kronik infeksiyonlarda, ileri osteoporozlarda, yüksek tansiyonlarda ve diabetes mellituslarda kullanılmamalıdır. Rinit için sistemik steroidler çocuklarda ve gebelikte kullanılmamalıdır.

© Copyright 2013, Tüm hakları Saklıdır. | Designed by İncekalem Web Design Uyarı: Bu sitedeki yazılar tamamen bilgilendirme amaçlı hazırlanmıştır. Tedavi amaçlı kullanılamaz.